Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü İsmail Hakkı Özölçer, göreve başladığı ilk hafta 2 öğrencinin intiharından etkilenmesinin ardından kurulan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin intihara meyilli 19 öğrenciye destek vererek engellediğini söyledi. Özölçer, öğrencilerin sorunlarını çözmeye çalıştıklarını belirterek, "Anında müdahale etmezseniz başka şeylere sebep olabiliyor. 2 öğrencimizi 1 gün önce tespit edebilsek belki hayatta olacaktı" dedi. Zonguldak'ta, geçen yıl Nisan ayında 4 gün ara ile 2 öğrenci, yaşamına son verdi. İntihar olaylarının önüne geçmek üniversite yönetimi, 30 Mayıs 2022'de 'Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni hayata geçirdi. Merkez, dönem başında öğrenci bilgi sistemi üzerinden yapılan anketle 17 binden fazla öğrencinin bilgilerini topladı. Şu an 700'den fazla aktif danışanı bulunan merkez, hem bireysel talep hem de arkadaşların isteğiyle yapılan bildirimlerle intihara meyilli 19 öğrenciyi tespit ederek müdahale etti. Merkezin kurulmasının ardından bir daha intihar olayı yaşanmadı. ATANDIĞI HAFTA 2 İNTİHAR OLMUŞTU Rektör olarak atanmasının ilk haftasına 2 öğrencinin intiharıyla başladığını belirten Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, olayların kendisini derinden etkilediğini söyleyerek, "Daha önce aklımda öğrencilere destek için bir birim oluşturma fikrim vardı. Bu olaylardan sonra bu öğrenci destek ofisi fikrimi, PDR destek ofisi şekline çevirme fikrim oluştu" dedi. Rektör Özölçer, öğrencilere maddi- manevi desteğin yanı sıra psikolojik danışmanlık verilmesini sağladıklarını vurgulayarak, "Bu tür çok vaka var, arkadaşlarının söylemesi sonucu evlerine giderek aldığımız, psikolojik desteğe ihtiyacı olan yaklaşık 19 intihara meyilli öğrenciyi tespit ettik. Bize emanet edilmiş çocuklara hizmet için elimizden gelen her türlü desteği sağlıyoruz. İş arıyorsa iş sorununu çözmeye çalışıyoruz ama en önemlisi 19 öğrencimizin intihardan geri döndürülmesi olmuştur. Bizim yeni başlattığımız bir uygulama. Anında müdahale etmeye dayalı. Anında müdahale etmezseniz başka şeylere sebep olabiliyor. 2 öğrencimizi 1 gün önce tespit edebilsek belki hayatta olacaktı. Bizim böyle bir şey başlatmamız öğrencilerde de pozitif duygu oluşturuyor" diye konuştu. 'ÖĞRENCİ SİNYALİ VERİYOR' Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Okan Bilgin, dönem başında öğrencilere çevrim içi anket yaparak veri topladıklarını belirtip, şöyle konuştu: "Yaklaşık 17 bin öğrenciye uygulanan anket sonucu yüzde 12-15'lik bir kısmın psikolojik rahatsızlığa sahip olduğunu, aktif olarak yüzde 5-6'lık öğrencimizin de psikiyatrik ilaç kullandığını tespit ettik. Bu öğrencileri bu anketle tespit ederek telefon edip merkezimize davet ettik. Ön görüşmelerimizi yaptık ve gerekli yönlendirmelerimizi yaptık. Anahtar kelime aslında kolay ulaşabilirlik. İntihar durumunda öğrenci aslında sinyali veriyor, bir yardım çağrısı, bir hayatta kalma içgüdüsü var aslında insanın. Etrafına o sinyali veriyor ama bu sinyali alabilmek lazım. Özellikle burada farkındalık çalışmaları yaptık. Bu tarz durumlarda intihar riski var, yurtlarda, sınıflarda arkadaşlarınızı gözlemlerseniz derhal bize gelin. Bu gizli tutulacak bir şey değil, bir hayat kurtarmak adına; bu şekilde de yakaladığımız öğrencilerimiz oldu. Arkadaşlarının 'Bizim arkadaşımız söylediğiniz belirtileri gösteriyor' dedi. Yurtta odasına kendisini kitlemiş mesela. Gidip yurttan çıkartıp merkeze davet ettiğimiz öğrenciler de oldu." Doç. Dr. Bilgin, danışan öğrencilere yalnız olmadıklarını hissettirdiklerini belirterek, "Çalışmalarımızın meyvelerini verdiğini düşünüyoruz. İntihar olayı ne yaparsanız yapın önlenebilecek bir şey değil ama şu ana kadar merkezimiz aktif görev aldığından beri böyle bir girişim veya sonuç olmadı. Biz birçok öğrenciye müdahale ettik. Yüksek riskli yaklaşık 21-22 öğrencimizin sürekli takibini yaparak kurtardık, tabi çok iddialı bir kelime olur ama yanında bulunduk" dedi.